Bir yazımın altındaki yorumlar kısmında bir takipçim, kızının küçükken tehlikeli bir durum yaşadığını, “Allah’ım, kızımı bağışla başımı kapatacağım.” dediğini ama kapatmadığını, kızının beyin kanseri olması üzerine başını örttüğünü yazmış.
Bu kardeşimizin, Allah’ın kendisine farz kıldığını şarta bağlamasından çokça tevbe etmesini ve kızlara tesettür kıyafetleri dağıtmasını tavsiye ederim.
Bu bana, daha önce karşılaştığım bir vakayı hatırlattı. Delikanlı özellikle yazın ikindi saatlerinde birden bire hastalanıyor hatta acile gidiyor ama kendisinde her hangi bir sağlık problemi bulunamıyordu.
Hikayenin arka planından şöyle bir durum çıkmıştı. Delikanlı çocuk iken ağır bir hastalık yaşamış. Annesi, “Allah’ım oğlum iyileşirse bundan sonra namazlarımı kaçırmayacağım.” diyerek adakta bulunmuştu.
Annesi, yaz mevsiminde köyde, özellikle ikindi serinliğinde, tarlada çalışırken ne zaman namazlarını ihmal etse, oğlu aynı gün şehirde hasta olmaktaydı.
Allah’ın kul olarak bize farz kıldığı ibadet ve hükümleri şarta bağlamak ciddi bir haddini aşmadır. İhmali durumunda tokatı da şiddetli olur.
Daha önce sayfamda yaptığım bir ankette takipçilerimin %74’ünün hayatında en az bir kere adak adadığını hatta bazılarının neredeyse 30 yıldır adaklarını yerine getirmediğini görmüştüm. Oysa peygamberimiz adağı yasaklamıştır.
İbni Ömer şöyle dedi: Resulullah sallallahu vesellem bir gün bize adak adamayı yasakladı ve şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki, o bir hayır getirmez. Onunla sadece cimrinin elinden mal çıkarılır.” (Müslim, Adak, 1010)
Bir şekilde yapılmış adaklar ise kesinlikle bekletilmemelidir. Yoksa kişinin başından bela eksik olmaz.
YouTube’da yayınladığım adak videosunun seyredilmesini özellikle tavsiye ederim.