Bu konuda birçok farklı uygulama var. Bunların bir çoğu geçici olarak musallat şeytanı vücuttan çıkarıyor. Odanın kapısına, penceresine izalasyon yapmamışsanız, istediğiniz kadar soba yakın oda tabiki ısınmıyor. Isınsa da çabuk soğuyor. Önce günah girişini kesmek ve tevbe ile vücuda girmiş cinni şeytanı öldürmek gerekiyor. Genelde bu metodlarda musallat şeytan çıkarılsa veya yakılsa bile aynı gün yeni bir vazifeli geliyor. Çünkü kapılar hala açık. Ben kendi ifadesi ile 30 yılda 500 hoca dolaşana şahit oldum. Cebinden kalınca bir telefon fihristi çıkarıp gösterdi. Problemin sebebi büyük günahlarsa ve tevbe yoksa musallatın yenisi geliyor.
Sektörün fiyatları da az uz değil. Sadece sizde büyü mü var musallat mı var bakım için ki bu bir dakika tutuyor; 500 tl isteyen de var büyüyü bozmak için 20.000 tl talep eden de. 10 yılda Konyalı bir kadına her ay gidip 130 bin tl ödeyeni gördüm. Halbuki felak-nas-ayetel kürsinin bozamayacağı hiçbir büyü yok. Biz müslümanlara ücretsiz lütfedilmiş.
Bu sektörde cemaatler gibi. Tek benimki doğru metod diyeni; ötekini ve metodunu küfürle, şirkle suçlayanı; uçkurcu şarlatanı ne ararsan var.
Bu konuda birçok farklı musallat çıkarma metodları var. Her birisi kısmen etkili olabiliyor. Fakat burada sorunun asıl kaynağı anlaşılamadığı için problem tekrar edebiliyor. Hatta çıkan musallatın yerine gelen yeni musallat daha yaşlı ve tecrübeli biriyse musallata uğrayan kişi bu defa daha da ağırlaşabiliyor.
Bu arada şunu da ifade etmiş olayım; ağır musallat vakalarında kişi kendisinin cinlerle evli olduğunu, onlardan çocuklarının olduğunu söyler. Bunun hiçbir doğruluğu yoktur. Cinlerin bir bedeni yok ki onlarla bir insan evlenebilsin. Bu tamamiyle o kişiye gösterilen rüya ve vizyonların bir neticesidir.
Benim incelediğim bazı musallattan kurtuluş metodları:
1. Rukye:
Peygamber Efendimiz (sav) ve ashabının bir kısım hastalıklara ve büyüye karşı okumaları rivayetlerde var. Asrı saadette birkaç tane musallat meselesi var rivayetlerde. Onlar da cinnet deliliği ve Efendimizin mucizesi ile tedavi edilmişler.
Rukye ile tedavide Kur’andan ayetler okunuyor. Bu grip hastasına antibiyotik vermek gibi. Geçici rahatlık veriyor ve yine problem devam ediyor birçoğunda. İlaç çok güçlü ama mikrobun kaynağı hala aktif. Soba müthiş güçlü yanıyor ama camlar açık. Soba sönünce oda yine buz kesiyor. Günaha tevbe edilmemiş.
İnternette rukye okumaları var. Ama burada dikkat edilmesi gereken bu videolar tek başına dinlenmemeli. Son ses rukye açmış dinlerken transa girmiş ve şeytanın hükmetmesi ile balkondan kendini atan insanların da video kayıtlarını görebilirsiniz internette.
Kaldı ki rukye kesin tedavi olsa hocaların ve Kur’an kursu öğrencilerinin hiç çarpılmaması gerekiyor. Rukye okumalarını bırakan bir hocamız “Okuyordum, vücuttan musallat çıkıyor buna şahit oluyordum, kişi iyileşiyor ama üç gün geçmiyor yine kötü oluyordu.” demişti.
2. Hadim:
Hüddam, dede gibi müslüman cin kullandığını ifade edenler. Bu kişiler bazı sureleri uzun süre okumaları sonucunda cinlerle temas kurarlar. İşte ben Fatiha’nın hadimiyim, Ayet’el Kürsi’nin hüddamıyım gibi kendini tanıtan cin tayfası ile çalışırlar. Bunlarla musallatı esir ediyor, yakıyor ve öldürtüyorlar. Bunlar sizin isminiz ve annenizin ismi üzerinden bakım yapar ve sizde büyü mü var cin mi var söylerler. Ben bu konuda da sabah akşam cin gören insana da sen turp gibisin dediklerine şahit oldum.
Müslüman cinlerin böyle bir hizmet sunduklarına dair Kur’an ve sünnet kaynaklı bir bilgi mevcut değildir.
3. Medyumlar:
Bu zaten tam komedi. Tekel bayiinden Kur’an satın almak gibi birşey. Sizden önceki müşteriye tarot açıp fal bakıyor, gelecekten haber veriyor, aşk büyüsü yazıyor; size de şeytandan kurtulun diye tavsiye de bulunuyor. Sirkeli suyla evi sil, defne yaprağı yak, tütsü tüttür vs. Bir tek amuda kalkmadığınız kalıyor.
3. Muskacılar:
Bu kısmı biraz uzun yazacağım, çünkü en yaygın uygulama bu. Bu da tam Türk usulü. Kur’an evde duvarda asılı durur hiç kapağı açılmaz ya. Ben musallatlı olupta muskası olmayan görmedim. Ama şifa gören de görmedim. Biraz plasebo etkisi var. 🙂 Hatta muska taktıktan sonra daha da ağırlaştım diyenlere şahit oldum. Bir rukyeci hocamız bir kişiden 15 muska çıkarttığını bizzat anlattı bana. Her gittiği hoca bir şeyler yazmış.
Muska takan zaten Cenab-ı Hakkın Hâfiz (koruyan) esmasının dışında kalıyor. Çünkü korunmayı Allah’tan değil muskadan umuyor. Bir anlamda kastı aşan bir şirk-i hafi var. Muska takanların bazısı çıkarınca cinlerin kendisini rahatsız ettiğini söyler. Bu da mel’un şeytanın bir taktiğidir. Muskayı çıkarınca korkutur ki bu bid’atı devam ettirsin kişi. Biz içinden tohum, hatta hayvan gübresi çıkan muskalar duyduk ve gördük. Bu zaten büyü olmuş, taşıyanın haberi yok.
Sahabeden yalnızca Abdullah b. Ömer Kur’an okuyamayacak küçük çocuklara Kur’an ayetlerinden yazdığı muskaları asmış.
Gelen musallatlı kişilerden muskaları toplayan sayik (en son madde de açıklayacağım) bir hocamız seansta cinni şeytanı hastanın diline getirdiğinde şöyle bir olaya şahit oldum. Bu hocamız filimlerdeki şeytanın mızrağına benzer üçlü bir mızrak yaptırmış. Topladığı muskaları bu mızrağa takıyor. Musallat hastanın dilinde iken o mızrağı hastanın eline verdi ve cine “Bunlar seni etkiliyor mu?” diye sordu. Cin hemen o mızrakta 215 tane muska olduğunu söyledi ve bazılarının kendisini çok hafif etkilediğini söyledi. Belki 5000 tane falan muska taksak ancak kurtulacağız mel’undan. 🙂
4. Bioenerji:
Bunun farklı isimli versiyonları ile karşılaşırsınız. Reiki, melek enerjisi, pranik şifa, regresyon vs. Bir dönem kendim de bioenerji uygulaması yaptım. Sorunu kökünden çözmüyor. Adeta kedinin başını okşayıp da uyutmak gibi. Musallat sadece siniyor ve siz uzun bir süre rahatlıyorsunuz. Bu uygulamaların bir kısmının menşei hindistan veya yahudilik, hristiyanlık kaynaklı. Haliyle felsefelerinde reenkarnasyon, karma gibi ahiret ve kader inancıyla çelişen düşünce yapıları içermekte. Özellikle ülkemizde bu konu daha çok dini temelden uzak sosyete bayanlarının eline kalmış durumda. Kaldı ki uygulamalara Cenab-ı Hakka ait esma veya Ku’an ve sünnetten duaların katılmış olması herhangi şey değiştirmemektedir. Sadece; Budizm ve Hinduizm kökenli uygulamalar, biraz İslam sosu ile süsleniyor o kadar. Konuyu “Neden Bioenerji’yi Bıraktım?” kitabımda detaylı olarak işledim.
5. Hipnoz:
Hipnoz esnasında musallat kişinin diline getiriliyor. Kendisi ile konuşulup ikna ediliyor ve vücuttan çıkarılıyor. Bu metodu uygulayanların epey bir kısmı reenkarnasyoncu. Bunlar bunun cinni şeytan değilde dünyayı terk edememiş ruhlar olduğunu söylüyorlar. İkna edip bu ruhu ‘ışığa’ arkadaşlarının yanına gönderiyorlar. Şeytan bunlarla iyi oynuyor. Diğer metodlar gibi. Kısmen etkili işte. Buda sosyete usulü afilli bir çözüm.
6. Yerel Uygulamalar:
Suya okuyup bu suyla yıkanacaksın diyenler (Kişi bununla tam çarpılıyor.), 32 litre sirke getir deyip adamın turşusunu kuranlar, altı ay adamı her gün zeytinyağıyla yağlatan kırkpınarcılar, bayrağın yıldızına dua yazdırıp eve astıran milliyetçi hocalar, 5000 tl getir ben sendeki cini hacca göndereceğim diyen hayırseverler ve daha neler neler… Tam yurdum insanı manzarasıdır bu kısım.
7. Tevbe Terapisi
Ben buna “Manevi Arınma Terapisi (MAT)” diyorum. Bir arkadaşın kendi derdine çare ararken öğrenip ve geliştirdiği aslında dinin aslının yaşanması ile çözümün ortaya çıktığı usul.
Bizim usulümüzde önce kişinin hayat tarzı ve geçmiş aile hayatı irdeleniyor. Problem kaynağı olan günahlar için affı niyeti ile sadaka veriliyor, tevbe kitabı okunuyor, helallikler isteniyor, kabir ziyaretleri yapılıyor. Kısacası manevi bir arınma programı düzenleniyor. Hem vücuttaki şeytan-musallat temizleniyor, hemde manevi zırh güçlendiriliyor. Cinni musallat salih amelle zayıflatılıyor ve tevbe ile öldürülüyor.
Problem “Her amelin cezası kendi cinsinden olur.” temelinden ele alınıyor. Referans noktaları;
1. “Başınıza gelen her musibet, sizin ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah, kusurlarınızın pek çoğunu da affeder.” (Şura, 30)
2. “Şeytanların kime ineceğini size haber vereyim mi?
Onlar, günaha, iftiraya düşkün olan herkesin üzerine inerler.” (Şuara 221-222)3. “Size derdinizi ve onu şifasını bildireyim mi? Dikkat edin sizin derdiniz günahlar, devanız ise istiğfardır.” (Beyhaki)
4. ” Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.” (Müslim, Zikir 42)
düsturunca gidiliyor. “Günahla” musallat olan “Tevbe” ile gider mantığı.
Ben takiplerimde kalıcı çözüm gördüm. Herkesin teşhis koyamasa da kısmen tedavi yapabileceği bir mantığı var.