Son dönemde bioenerji eğitimleri ile yoga ve meditasyona başlayan, şaman ritüelleri yapan, görüntüler görüp cinlerle konuşan kadının arabasını jandarma bir dağın eteğinde terkedilmiş olarak bulmuş.
Kadın, gece yarısı, üzerinde pijamaları ile dağa birkaç yüz metre tırmanmış vaziyette bulunmuş. Ayaklarında ayakkabıları yokmuş. Ayakları parçalanmış, vücudunu çalılar kanatmış, üstü başı perişan vaziyette imiş.
Kadının arandığı saatlerde baba evladının bulunması için 5 hasta çocuğun ailesine sadaka gönderip dua istemiş. Anne ise evladının bulunması durumunda mevlüt okutma adağı yapmış.
Musibet zamanı sadakayı teşvik eden Peygamberimiz ““Kim duasının kabul edilmesini, sıkıntısının gitmesini istiyorsa, zorda olan birinin işini kolaylaştırsın.”* buyurmaktadır.
Adağı ise şu sözü ile men etmektedir. İbni Ömer şöyle dedi: Resulullah sallallahu vesellem bir gün bize adak adamayı yasakladı ve şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki, o bir hayır getirmez. Onunla sadece cimrinin elinden mal çıkarılır.” **
Baba duasına dertli anne babaların sevincini katık yaptı. Anne ise Allah’a şart koşup peşincilik yaparak önce işin sonucunu görmek istedi.
Şimdi kim doğru yaptı!
*Müslim, Müsâkât, 32
**(Müslim, Adak, 1010)