Tevbelerin okunması ve sadaka verilmesi esnasında benzer etkiler yaşanabilmektedir.
Her insanın kalbinde bulunan şeytandan başka bir şeytanın günah işlememiz durumunda bize musallat olacağını Zuhruf 36-37. ayetler bize bildirmektedir.
“Allah’ın mesajını görmezden gelen kimseye bir şeytan tahsis ederiz; artık bu onun arkadaşıdır. Kendilerini doğru yolda zannederken bu şeytanlar onları yoldan saptırıp dururlar.”
Günah sebebiyle kula tahsis edilen ve musallat olan bu şeytan adeta bir “İÇ GÜÇ” olarak asalak bir şekilde kişinin bedeninde yaşamakta ve insanı yeni günahlara sevk ederek güçlenmeye devam etmektedir.
Her geçen gün iradeyi felç ederek; fiziki bedeni, karakteri, psikolojiyi, aile hayatını ve ekonomik kararlarımızı etkileyerek bizi cehenneme sürüklemeye çalışmaktadır.
Kulun günahlarının farkına varıp sadakalara ve tevbelere yönelmesi ise şeytanın elbette istemediği ve engellemek istediği bir süreçtir. Yaşanan atraksiyonlar şeytanın; hem bunu engelleme gayretlerinin hem de sadaka ve tevbenin onun canını yakmasının kişiye bir yansımasıdır.
Bu durum rivayette şöyle geçmektedir:
Şeytana soruldu:
– Senin cismini ne eritir?
+ Günahtan dönen kimsenin tevbesi.
– Ciğerini yakıp pişiren nedir?
+ Gece gündüz Allah’tan çokça bağışlanma dilemek.
…….
– Peki, sadaka verdikleri zaman halin nice olur?
+ Sadaka veren kişi eline testere almış da beni ikiye biçiyormuş gibi olurum.
Şeceret’ul Kevn, Muhyiddin-i İbn-i Arabi
Bu konuda atraksiyon yaşayan danışanların neler yaşadığını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.