Eûzubillâhimineşşeytânirracîm.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl-i seyyidinâ Muhammed.
Yâ Rahmân, Yâ Rahîm, Yâ Ferd, Yâ Hayy, Yâ Kayyum, Yâ Hakem, Yâ Adl, Yâ Kuddûs, Yâ Tevvâb, Yâ Ğaffâr, Yâ Ğafûr, Yâ Raûf, Yâ Vehhâb, Yâ Şâfi, Yâ Semi, Yâ Basîr, Yâ Mucîb, Yâ Settâr.
Birahmetike Yâ Erhamerrahimin.
Allah’ım; benim, annemin, babamın, eşimin, öz ve üvey çocuklarımın (evlendiğim, boşandığım veya evleneceğim tüm eşlerimin, soy ve zürriyetlerinin), kardeşlerimin, akrabalarımın, soyumuzdan ve zürriyetimizden tüm ölmüş ve sağların, Âdem’den (as) bugüne kadar gelmiş ve bugünden kıyamete kadar gelecek tüm inananların ve ümmet-i Muhammed’in;
Cehalet ve gafletle, inkâr ve inatla, kızgınlık ve öfkeyle yaptığımız; bizi iman dairesinden çıkaracak her türlü küfür sözleri söyleme, Müslüman’a kâfir deme, dine kitaba ve dinin nişanelerine küfretme, alay etme, bir yaratılmışı Senden daha çok sevme veya Senden daha çok bir yaratılmıştan korkma, her hayrın sahibinin Sen olduğunu unutma, hayrı kendinden bilip kibirlenme, kendini övme ve beğenme, ibadetlerine güvenme; şifa vermesi, koruması, rızkı ve nasibi açması gibi gayeler ile Senin ayetlerine, isimlerine karşı gizli ve açık şirk sayılabilecek amellerde bulunma; hayata ve hayat içerisindeki nimetlere, eşe, işe, geçime, hastalığa ve diğer imtihanlara, bela ve musibetlere haddi aşarak isyan etme ve kahırlanma günahlarımızın affına vesile olması niyetiyle;
Adayıp da yerine getirmediğimiz veya yerine getirip de hakkımız olmadığı halde istifade ederek etinden yediğimiz, suyundan içtiğimiz tüm kurban adaklarımızın, akikalarımızın; yetimi, fakiri, öksüzü, çocuğu, garibanı, arkadaşları, akrabaları ve diğer kullarını yedirme, giydirme, yıkama, okutma, sevindirme, barındırma, doyurma; sofra açma, sadaka verme, mescit yaptırma, mezar yaptırma; çeşme, kuyu veya sebil yaptırma, su akıtma, dağıtma, hayır ve hayrat yapma; malını, parasını, maaşını Allah yolunda harcama; Kur’an-ı Kerim’i, surelerini, cüzlerini veya Yâsin’i okuma, okutma veya dağıtma; mevlit okutma, namazı ve ibadetleri terk etmeme, namazı kılma veya hakkıyla kılma; tesbih namazı veya nafile namazı kılma, zikir yapma, oruç tutma, hac ve umre gibi tüm ibadet adaklarımızın yerine geçmesi niyetiyle;
Bir daha günaha girmeme, kullukta sadakat gösterme, kötü alışkanlıkları bırakma üzerine yaptığımız, söylediğimiz, yerine getirmediğimiz veya bozduğumuz tüm adakların, yeminlerin, sözlerin, nezirlerin, temennilerin yerine geçmesi veya yalan yere söylediğimiz yeminlerimizin affına vesile olması; şeytanın bana, eşime, anne ve babalarımıza, soyumuzdan sağ olanlara ve zürriyetlerimize ve tüm ümmet-i Muhammed’e adak adattırmasının, yemin ve sözler söyletmesinin önünün kesilmesi niyetiyle;
Eş hukuku çiğneme, mehirsiz evlenme ya da mehri ödememe, evlilik üzerine adaklar adayıp yerine getirmeme, evlenmeden önce eşimize veya herhangi birine aşk ve sevgimizi ifade için şirk sözler söyleme, faiz ve kredi ile düğün yapma, içkili düğünler ile evlenme, nikâhlarımızı bozma, nikâhsız ilişkilerle evlat sahibi olma, kürtaj ile evladının ölümüne sebep olma, evlenilmesini haram kıldığın kişiler ile sapkın ilişkiler yaşama, şehvet nimetini her türlü haram kıldığın yollara sevk etme, haram olan bu hallere sessiz kalmak suretiyle tüm bu günahlara ortak olarak harama meyilli nesiller yetişmesine sebep olma; şeytanın evlenme ve evlilik üzerine kurduğu ve kuracağı aile huzurunu bozma, boşanmalara sebep olma tuzaklarının bozulmasına; şehvet, cinsel sapkınlık ve zinaya teşvik etme, şehveti artırma çabasının ve harama kapı açacak her türlü teşviklerinin önünün kesilmesine vesile olması niyetiyle;
Hayvanlara, insanlara, yaşlılara veya çocuklara her neviden el ve dil ile zulmetme, tecavüz ve işkence etme, dövme, zulümle kan akıtma, yaralama, öldürme ve bu zulümlerle hakkımızda ah, lanet ve beddua edilmesine sebep olma; zulme, zalime, bidata taraf olma günahlarımıza kefaret olması niyetiyle;
Benim, eşimin, anne ve babalarımızın, Hz. Âdem’e (as) kadar soylarımızın, soylarımızdan ölmüş ve sağ olanların, zürriyetimizin; kendimize, soyumuza, zürriyetimize, başka soylara okuduğumuz, başka soyların da bizim soyumuza okudukları lanet, bela, beddua, kahır, intizar, sitem, kötü söz ve temennilerin; kullarının günahını, ahlakını, karakterini, bedenini, hastalığını, alışkanlığını, evliliğini, mürüvvetsizliğini, başarısını, kazancını, mesleğini, kabiliyetlerini, eksiklerini, fakirliğini, düşkünlüğünü, sakatlığını, yaşadıkları hadiseleri kınama günahlarımızın; insanları kusur ve günahlarından ötürü aşağılama, hor görme, alay etme, iftira atma, haset etme, gıybet, suizan ve koğuculuk yapma, kibirlenme ve kibirle zulmetme günahlarını yapanlarımızın affına vesile olması niyetiyle;
Bizlere haklarını haram etmelerine sebep olduğumuz; miras paylaştığımız, ticaret ve iş ortaklığı, komşuluk, yolculuk, arkadaşlık, akrabalık, evlilik yaptığımız, meslekte ve hayatın herhangi bir safhasında bir şekilde beraber olduğumuz tüm insanların; dilimiz, elimiz ve bütün azalarımız ile malına, canına, ailesine, namusuna, itibarına, geçimine, hürriyetine, azalarına zulmederek her türlü hakkını aldıklarımız ve çiğnediklerimizin; üzerimize mal, mülk, miras, mehir, para gibi her türlü kul hakkı geçerek hesap meydanında bizlerden alacaklı olan bildiğimiz ve bilmediğimiz, unuttuğumuz tüm insanların; her türlü günah, isyan ve şirke girmelerine sebep olarak günahlarını yüklendiklerimizin, küfürle itham ettiklerimiz ve iftira attıklarımızın, her biri ile mahşere çıkmadan helalleşmenin ve onların da bizlere haklarını helal etmelerinin nasip olması; burada saydığım ve sayamadığım günahlar ve zulümlerle haklarına girerek üzerimize haklarının geçmesine sebebiyet verdiğimiz kullarının ölmüş olanların ruhlarına, sağların ise ruhaniyetlerine hediye etmek niyetiyle;
Allah’ım Senin helal kıldıklarını haram, haram kıldıklarını ise kendimize helal ederek haksız miras yeme, zekâtı terk etme, eksik veya yanlış verme, faiz alıp verme veya faize aracı olma, rüşvet alıp verme, kamu malını gayrimeşru şekilde kullanma, zimmetine geçirme veya buna sessiz kalma, hırsızlık ve gasp yapma, mala çökme, mal ve miras üzerine lanet, bela, beddua okuyarak hak haram etme, başkalarının haklarına girme suretiyle bilerek ya da bilmeden işlemekle yediklerimize, içtiklerimize, mal ve mülklerimize, kullandığımız eşyalara, işlerimize, ticaret ve alışverişlerimize, hanelerimize, evlilik ve yuvalarımıza, evlat ve zürriyetlerimize, miraslarımıza bulaşan ve bulaşacak olan tüm haramlar vasıtasıyla şeytanın mallarımızdan ve nesillerimizden hisse alıp bedenlerimize yerleşerek haramzade olarak içkiye, kumara, bağımlılıklara, sapkın ilişkilere müptela olmamıza sebep olan her türlü haram kazançtan ruhlarımızın ve bedenlerimizin arınmasının, hayırlı ve bol rızka erişmenin, tüm borçlardan kurtulmanın, cömertliğin, şükredenlerden olmanın, devamlı artan hayırlı bir zenginliğin ve tüm kefaret ve sadakalarımızı acilen verebilmenin bizlere nasip olması niyetiyle;
Cümlemizin ve cümle ümmet-i Muhammed’in (sav); küfre, şirke, gaflete, dalalete, tuğyana, sapkınlığa, nifaka, bidata, azgınlığa, taşkınlığa düşerek bu dünya hayatında darlık, zorluk, hastalık, bela ve musibet, mürüvvetsizlik, fakirlik ve yokluk, zillet, elem ve keder, bereketsizlik ve kısmetsizlik çekerek Senin rızanı kaybetmemize, azabını ve gazabını celbedecek bir hayat yaşamamıza sebep olan; öfkeden, nankörlükten, hasetten, kinden, nefretten, kıskançlıktan, yalandan, iftiradan, gıybet ve dedikodudan, suizandan, vesveseden, övünmekten, riyadan, ucbdan, gururdan, faldan, nazardan, büyüden, zulümden, fitneden, fesattan, tembellikten, cimrilikten, miskinlikten, fakirlikten, acelecilikten, mükemmeliyetçilikten, küsmekten, acizlikten, çaresizlikten, cehaletten, kararsızlıktan, korkaklıktan; ilmiyle amel etmemekten, rahmet ve mağfiretinden ümit kesmekten, gazabından emin olmaktan, şefkat ve merhamette haddi aşmaktan, heva ve hevese uymaktan, nefsin arzu ve isteklerine tabi olmaktan, kötüleri kendine arkadaş tutmaktan; ana, baba, evlat, eş, kardeş, komşu, akraba, miras, ticaret hukukuna riayet etmemekten, sılâ-i rahimi (akrabayı gözetmeyi) terk etmekten; nefse, şöhrete, şehvete, surete, mala, makama, paraya, dünyaya düşkünlükten; şirke, küfre, isyana düşüren kin, öfke, nefret, sevgi, aşk ve muhabbetten; kötü huy, töre ve âdetlerden temizlenip arınmanın, korunup kurtulmanın bizlere nasip olması niyeti ile;
Lümme-i şeytaniyenin (şeytanın kalbimizde vesvese verdiği nokta) rahmetten ümit kestirme, aşırı güven verme ve haddi aştırıp şirke ve günaha düşürme; evham, endişe, korku, şüphe, takıntı ve tüm vesvese vermelerinin ve bedene yayılmasının önünün kesilmesine; şeytanın bizlere kurduğu ve kuracağı soy ve zürriyetlerimizin lanetlenerek zürriyetimizin kesilmesine, çocuklarımızın engelli gelmesine sebep olabilecek tüm tuzak ve hilelerinin kıyamete kadar boşa çıkmasına; doğan ve doğacak çocuklar üzerinden şeytanın hisseler alamamasına ve üstünlük davasını kaybetmesine, üzerimizdeki tüm bildiğimiz ve bilmediğimiz, saydığımız ve sayamadığımız belaların kalkmasına, şerlerin ve musibetlerin def’ine, bütün üzüntü ve kederlerimizin gitmesine ve hayırların önünün açılmasına, hayatın ve geçimimizin kolaylaşmasına, paramızın bereketlenmesine, hastalarımızın deva bulmasına, hanelerimizin huzur dolmasına, evlatlarımızın hayırlı ve salih olmasına vesile olması ümidi ve niyeti ile;
Senin rızana ulaşacak şekilde Kur’an ve sünneti okuyup, anlayıp peygamberinin ahlakıyla ahlaklanabilmenin; ibadetleri kolaylıkla ve içtenlikle yapabilmenin; takva, ihlas, edep ve haya üzere emir ve yasaklarına itaat ederek dinimizi yaşayabilmenin, son nefeste iman ile can verebilmenin, tevbeleri okuyup istiğfarları yapabilmenin, sadaka ve kefaretleri verip ihtiyaç sahiplerini sevindirme ve dualarını alabilmenin, oruçları tutabilmenin bize nasip olması;
Bizim, soyumuzun, zürriyetimizin ve tüm ümmet-i Muhammed’in (sav) aynı hata ve günahları işlememesi ve nefsimizin kötü isteklerinin önünün kesilmesi, her türlü kötü alışkanlıktan kurtulması ve nefs-i mutmainneye dönüp takva ehlinden olmasının, dua tevbe ve ibadetlerimizin kabul edilmesinin bize ve tüm ümmete nasip olması niyetiyle;
Bu ilme karşı ins ve cin şeytanlarının saldırılarının önünün kesilmesi ve önceden kurdukları tuzakların bozulması, danışmanlık yapan kardeşlerimizin doğru tespit yapmalarının nasip olması, yanlış tespit yaptılarsa affına vesile olması ve hatalarını düzeltmelerinin nasip olması; sadece Senin rızan için bu niyetle yapacağımız hayrattan, vereceğimiz sadakalardan hâsıl olan sevabın Peygamber Efendimiz’e (sav) ve tüm peygamberlere (as), ehl-i beyte (ra), tüm sahabe efendilerimize (ra), ümmet- Muhammed’den (sav) burada saydığım ve sayamadığım günahlar ve zulümlerle haklarına girerek üzerimize haklarının geçmesine sebebiyet verdiğimiz kullarının ölmüş olanların ruhlarına, sağların ise ruhaniyetlerine hediye olması niyetiyle;
Allah’ım peygamberlerinden;
Hz. Âdem (as), Hz. İdris, (as), Hz. Nuh (as), Hz. Hud (as), Hz. Salih (as), Hz. İbrahim (as), Hz. Lût (as), Hz. İsmail (as), Hz. İshak (as), Hz. Yakup (as), Hz. Yusuf (as), Hz. Eyyub (as), Hz Şuayb (as), Hz. Musa (as), Hz. Harun (as), Hz. Davud (as), Hz. Süleyman (as), Hz. Zülkifl (as), Hz. Yunus (as), Hz. İlyas (as), Hz Elyesa (as), Hz. Zekeriyya (as), Hz. Yahya (a), Hz. İsa (as), Hz. Muhammed’in (sav) yaptığı dualarla Sana dua ediyor ve onların tevbesiyle Sana tevbe ediyoruz. Allah’ım! Ancak sen dilersen olur, peygamberlerin ahlakıyla, ihlasıyla bizi donat, Efendimizin ahlakı ile yaşat, tevbe ve dualarımızı ne olur kabul eyle Yâ Rabbi, ne olur kabul eyle Yâ Rabbi. Bu duamızın kabul olması, Kur’an ve sünnet üzere razı olduğun itikat, iman, nasuh tevbesiyle yaşamanın ve iman ile kabre girmenin bize, eşlerimize, anne ve babalarımıza, akrabalarımıza, zürriyetlerimize ve tüm ümmet-i Muhammed’e (sav) nasip olması niyetleri ile, Ey âlemlerin Rabbi olan Allah’ım tüm yaptığım niyetlerle;
Niyet ettim Allah’ım sadece Senin rızan için;
(Aşağıdaki niyetlerden kendinize uygun olanını seçiniz.)
- Tevbe namazı kılmaya.
- Sadaka vermeye.
- Kurban (koç, koyun, keçi, inek, dana vs.) kesmeye / kestirmeye.
- Adağımı yerine getirmeye.
- Oruç tutmaya.
- Kur’an hediye etmeye.
- Yasin okumaya.
- Benim ve soyumun, (eşimin ve soyunun) eksik zekâtlarımızın yine geçmesi niyetiyle fakir doyurmaya veya sadaka vermeye veya kurban kestirmeye.
- Aldığım ve verdiğim faizleri sadaka olarak vermeye – faiz aldığım-verdiğim her gün için sadaka vermeye.
- Su kuyusu açmaya veya çeşme yaptırmaya veya su hayratı yapmaya.
- Ağaç dikmeye.
- Mama dağıtmaya.
- Benim ve soyumun yaptığı zulümlerin affı için fakir doyurmaya.
- Benim ve soyumun yaptığı kınama günahlarının affı için fakir doyurmaya.
- Benim ve soyumun yaptığı beddua günahlarının affı için fakir doyurmaya.
- Hayvanlara yapılan zulmün affı için hayvan doyurmaya veya kurban kestirmeye.
- Kürtaj için gurre kefareti ödemeye – fakir doyurmaya – oruç tutmaya.
- Soyumun kürtaj günahları için süt veya mama dağıtmaya veya keçi vermeye.
- Yemin kefareti için oruç tutmaya.
- Hatim yapmaya – Kur’an-ı Kerim okumaya veya okutmaya – Yasin okumaya veya okutmaya.
- Fakir giydirmeye veya doyurmaya veya sevindirmeye.
- Yetim veya dul veya fakir veya öksüz veya yaşlı doyurmaya veya giydirmeye veya sevindirmeye.
- Soyumuzun adam öldürme kefaretini ödemeye ve fakir doyurmaya.
- Çocuk okutmaya veya sevindirmeye.
- Battaniye veya eldiven veya çorap veya patik veya elbise dağıtmaya.
- Mevlit okutmaya veya yemekli mevlit yaptırmaya.
- Camiye halı almaya veya yardım etmeye.
- Oruç fidyesi ödemeye.
- Zekeriyya sofrası (Halil İbrahim sofrası) kurmaya.
- Bir fakirin ihtiyaçlarını karşılamaya.
- Benim ve soyumun aldığımız ve verdiğimiz faiz paralarının affı niyetiyle fakir doyurmaya.
- Soyumdan ölmüş ve sağların yerine ve hayrına iftar yemeği vermeye.
- Helva dağıtmaya.
- Evlenecek çiftlere yardımcı olmaya
(BİR ÖMÜRLÜK TÜM NAFİLE İBADETLERİ SOY-AĞACI NİYETİ İLE YAPMAK İÇİN)
Allah’ım, bana verdiğin ömür boyunca yapmak istedikçe sadakalarımı, yapacağım hayratı, yardımlarımı, nafilelerimi yukarıda yaptığım soyağacı niyetiyle yapmaya niyet ettim. Sen bu niyetlerle kabul eyle. Âmin.